1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Beslenme ve Uyku Etkileşimi: Melatonin, Triptofan ve Çocuk Davranışları

Beslenme ve Uyku Etkileşimi: Melatonin, Triptofan ve Çocuk Davranışları

Beslenme ve Uyku Etkileşimi: Melatonin, Triptofan ve Çocuk Davranışları
Beslenme ve Uyku Etkileşimi: Melatonin, Triptofan ve Çocuk Davranışları
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bazı geceler öyle olur ki evde adeta zaman durur. Uykusu gelen ama bir türlü uyuyamayan bir çocukla baş başa kalırsınız. Gözleri uykudan kapanmak üzereyken birden canlanıverir. “Anne acıktım, anne susadım, anne bu gece neden karanlık bu kadar koyu?” der. O an anlarsınız, mesele sadece bir uyku meselesi değildir. Aslında çocuğunuzun iç dünyasında hem biyolojik hem de davranışsal bir fırtına kopuyordur. Ve işte bu fırtınanın merkezinde çoğu zaman fark etmediğimiz ama günlük yaşamlarını büyük ölçüde etkileyen bir üçlü vardır: melatonin, triptofan ve beslenme.

Bu yazıda gelin birlikte çocuklarda beslenme ile uyku arasındaki bu güçlü ilişkiyi, melatonin ve triptofanın rolünü, bir de tüm bunların çocukların davranışlarına nasıl yansıdığını konuşalım. Çünkü çocuklarda uyku, sadece bir ihtiyaç değil; büyümenin, öğrenmenin, duygusal dengenin ve hatta bağışıklık sisteminin temel taşıdır. Ve bu temel taş, ne kadar sağlam olursa çocuğun genel iyilik hali de o kadar güçlü olur.

Uykuya Giden Yol: Biyolojik Bir Orkestra

Uyku basit bir kapanma süreci değil, vücudun müthiş bir orkestra gibi senkronize çalıştığı bir biyolojik geçiştir. Gecenin gelmesiyle birlikte beyinde salgılanan melatonin, bu orkestranın en önemli şeflerinden biridir. Işık azalınca beyindeki pineal bezden salgılanan bu hormon, “uyku vakti geldi” sinyalini verir. Ama işin ilginci şu: Melatonin aslında doğrudan beslenmeyle de bağlantılıdır.

Bu bağlantının kökeninde bir amino asit yatar: triptofan. 

Triptofan, besinlerle alınan ve vücutta serotonin, oradan da melatonin sentezine giden bir zinciri başlatan temel yapı taşıdır. Yani çocuk akşam yemeğinde doğru besinleri tükettiyse, gece boyunca melatonin üretimi daha düzenli olabilir. Ancak bu süreç bozulduğunda, örneğin aşırı işlenmiş gıdalar, şeker yüklü atıştırmalıklar ya da yetersiz protein tüketimi olduğunda, bu melatonin üretimi sekteye uğrayabilir.

Triptofan: Bir Amino Asitten Daha Fazlası

Triptofan, esansiyel bir amino asit olduğundan vücut bunu kendi başına üretemez; dışarıdan, yani besinlerden alınması gerekir. En çok bulunduğu gıdalar arasında süt, yoğurt, peynir, yumurta, hindi eti, ceviz, kaju, yulaf, muz ve susam yer alır.

Ancak sadece bu besinleri yemek yetmez. Triptofanın beyine geçebilmesi için insülinin yardımına ihtiyacı vardır. Yani bu amino asit karbonhidratlarla birlikte tüketildiğinde, beyne geçişi kolaylaşır. Bu nedenle örneğin akşam yemeğinde yoğurtla birlikte az miktarda bulgur pilavı ya da muzlu süt gibi kombinasyonlar, triptofanın etkisini artırabilir.

Yani çocuk akşam saatlerinde hem triptofandan zengin, hem de orta düzey karbonhidrat içeren bir öğün tüketirse, uykuya geçişi kolaylaşabilir. Ama dikkat: aşırı şekerli, rafine karbonhidratlar burada ters etki yapar. Özellikle çikolata, kek, şekerli içecekler gibi yiyecekler çocuklarda hem uykusuzluğu artırabilir hem de davranışsal düzensizliklere yol açabilir.

Melatonin ve Uyku Kalitesi: Sadece Süre Değil, Derinlik de Önemli

Çocuklarda uyku sadece süresel bir mesele değildir; uyku kalitesi de en az uyku süresi kadar önemlidir. Yeterli melatonin üretimi, hem çocuğun daha hızlı uykuya geçmesini sağlar hem de gece boyunca derin uyku dönemlerinin sağlıklı geçmesini mümkün kılar. Bu da bağışıklık sistemi için, büyüme hormonu salınımı için ve gün içindeki öğrenilen bilgilerin işlenmesi için kritik önemdedir.

Melatonin düzeyleri doğal olarak yaşla birlikte değişir. Ama çevresel faktörler ve beslenme bu hormonun salınımını ciddi biçimde etkileyebilir. Örneğin gece geç saatlerde ekran ışığına maruz kalmak (tablet, telefon, televizyon) melatonin üretimini baskılar. Aynı şekilde yetersiz triptofan alımı veya akşam saatlerinde aşırı yağlı, işlenmiş gıdaların tüketimi de melatonin salınımını azaltabilir.

Davranışlara Yansıyan Uyku-Beslenme İlişkisi

Gelin şimdi bu biyolojik bilgileri biraz daha gündelik hayata indirelim. Uykusunu yeterince alamamış bir çocuk düşünelim. Sabah kalkmakta zorlanır, güne huzursuz başlar, okula gitmek istemeyebilir. Derste dikkatini toplamakta güçlük çeker, arkadaşlarıyla anlaşmazlık yaşar. Öğretmeni “çok hareketli, yerinde duramıyor” diyebilir. Oysa çoğu zaman işin temelinde biyolojik bir uyku açığı yatmaktadır. Ve bu da çoğu zaman akşam beslenme düzeniyle doğrudan ilişkilidir.

Uykusuzluk, çocuklarda hiperaktivite, dikkat eksikliği, dürtü kontrolü zayıflığı ve duygusal dengesizlik olarak kendini gösterebilir. Bazen yaramazlık sandığımız birçok davranış bozukluğu aslında yetersiz melatonin üretimiyle ilişkili olabilir.

Bu noktada bazı araştırmalar, triptofan açısından zengin diyetlerin çocuklarda sakinlik, duygusal regülasyon ve sosyal uyum üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda düzenli uyku uyuyan çocukların, problem çözme becerileri, akademik başarıları ve sosyal ilişkileri de daha güçlü olabiliyor.

Ebeveynler Ne Yapabilir?

Bu bilgiler ışığında, uykuya geçişte zorlanan veya davranışsal sorunlar yaşayan çocuklar için beslenmede yapılabilecek birkaç basit ama etkili düzenleme var:

  1. Akşam öğünlerinde triptofandan zengin gıdalar tercih edin: Yoğurt, yumurta, süt, yulaf, muz gibi besinleri akşam saatlerinde küçük porsiyonlarla sunabilirsiniz.
  2. Karbonhidratla protein dengesini sağlayın: Sadece karbonhidrat değil, yanında kaliteli protein de sunmak beynin ihtiyacı olan öncü maddelerin taşınmasını kolaylaştırır.
  3. Şekerli yiyecekleri akşam saatlerinden çıkarın: Özellikle çikolata, şekerli içecekler ve tatlılar çocukların uykuya geçişini zorlaştırabilir.
  4. Uyku öncesi ışık ve ekran maruziyetini azaltın: Melatonin üretimi için karanlık ve sakin bir ortam en idealidir.
  5. Uyku ve yemek saatlerini düzenli tutun: Bedenin biyolojik saatini desteklemek için ritmik bir düzen kurulması çok kıymetlidir.

Son Söz: Davranışın Biyolojik Kökleri

Bazen bir çocuğun davranışını sadece “huysuzluk” ya da “yaramazlık” olarak etiketlemek çok kolaydır. Ama bu davranışların altında çoğu zaman beslenme yetersizlikleri, biyolojik düzensizlikler ve uyku eksikliği yatar. Özellikle de triptofan ve melatonin gibi unsurlar eksik kaldığında, çocuklar kelimenin tam anlamıyla “kendileri gibi” olamazlar. Uyumakta zorlanan, gece sık uyanan, sabahları yorgun kalkan bir çocuğun davranışları da buna göre şekillenir.

Dolayısıyla davranışlara değil, onların altındaki nedenlere odaklanmak gerekir. Bu noktada beslenme düzenini gözden geçirmek, uyku hijyenini desteklemek ve melatonin üretimini artıracak doğal yolları benimsemek çocuklar için büyük fark yaratabilir.

Unutmayın, uyku sadece bir ihtiyaç değil; gelişen bir beynin, büyüyen bir bedenin, dengelenen bir ruhun temelidir.

Dyt. Melina Ezgi Tosun

Kaynakça:

  1. Peuhkuri K, Sihvola N, Korpela R. (2012). Diet promotes sleep duration and quality. Nutrition Research, 32(5), 309–319.
  2. Rondanelli M, et al. (2011). The effect of melatonin, magnesium, and zinc on primary insomnia in long-term care facility residents. Journal of the American Geriatrics Society, 59(1), 82–90.
  3. Jenkins TA, et al. (2016). Influence of tryptophan and serotonin on mood and cognition with a possible role of the gut-brain axis. Nutrients, 8(1), 56.
  4. Fotiou F, et al. (2007). The role of melatonin in sleep and circadian rhythms in children. Pediatric Neurology, 36(2), 97–103.
  5. Dahl RE. (1996). The impact of inadequate sleep on children’s daytime cognitive function. Seminars in Pediatric Neurology, 3(1), 44–50.
  6. Gómez-Pinilla F. (2008). Brain foods: the effects of nutrients on brain function. Nature Reviews Neuroscience, 9(7), 568–578.

Kaynak: bihaber.tr köşe yazarı Melina Ezgi Tosun

Beslenme ve Uyku Etkileşimi: Melatonin, Triptofan ve Çocuk Davranışları
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir